Friday 27 July 2012

Yalnızlık?

Yalnızlık....tek bir sözcük...halbuki bu küçücük sözcüğün sonsuz anlamı,milyonlarca yürekte kapladığı koskoca parçaları vardır.Gözyaşlarının pas tuttuğu havada süzülen bir ruh gibidir adeta...sessizce yanaşır ve solgun nefesiyle yüreğinize sadece sizin görebileceğiniz bir kafes üfler.Oradan kurtulmak zordur,kilitleri açabilecek bir anlam bulmak zordur.Her yerdedir o,sıcacık bir avucun şevkatine aç ellerde,bir zamanlar sevgilinizin kokusunun sindiği yanıbaşınızdaki soğuk yastıkta,kalabalığın içinde kaybolan ruhunuzun fısıldadığı şarkıda,özlemin yakıp kavurduğu kalbinizde,korkunun dondurduğu gözyaşlarınızda,kırık bir aynadaki yansımanızdadır...Nerede,hangi şekilde olursa olsun sonuç olarak hepimiz hissederiz onun varlığını.Lütfen bitsin diye yalvarırız her duamızda... Insan ruhu yalnızlığı sevmez...Evet, bazen nefes almak için,düşünebilmek için ona sığınır hatta dost bile olur ama sonsuza kadar kalamaz yanında.Çünkü o bir insanın gözyaşlarını paylaşabileceği güvenilir bir dost olmakla beraber,aynı zamanda onu boşluğun içine iten bir düşmandır.Derin,uzun ve karanlık bir boşluk,çıkış yolunuzu nasıl bulacağınızı bilmediğiniz,belli bir zaman sonrada vazgeçip savunma durumuna geçtiğiniz bir boşluk.Işte tam burada ayrılır hepimizin yolları,bazıları savunma olarak kaderi suçlayıp onu kabullenir,bazıları tamamen reddedip onu başka duygularla doldurmaya çalışır,bazıları ise onun gölgelerinden oluşturdukları serinlikle hissetme duyusunu uyuşturmakla birlikte her çeşit duyguya kapatır yüreğini.Ama hiçbiri çözüm değildir bunların.Bir çözümü,ilacı var mıdır yalnızlığın?Burada yine yollar ayrılır çünkü gerçek çözümü bulabilecek olanlar yine yalnızlığın hastalığına kapılmış olanlardır.Etkili bir çözüm için ne gerekir?Önemli olan çoğumuzun boşuna zaman harcadığı ince detaylar değildir,şu anda sahip olduğumuz bakış açısını genişletebilecek bir mercektir...farkındalık...yalnızlığımızı büyütenin çevresel koşullardan çok kendimizin tanımaya çalışmadığı duygu ve düşüncelerimiz olduğunun,çaresizliğin kuraklığını dindirebilecek olan hapsettiğimiz gözyaşlarındaki umudun ve kendimizi her ne kadar aidiyetsiz ve yanlış anlaşılmış hissetsek de aslında beraber bulutları paylaştığımız bu dünyada bizim gibi hissedenlerin olduğunun, dolayısıyla tamamen yalnız olmadığımızın farkındalığı...Bilmiyorum yazdıklarım size mantıklı geldi mi?,hatta hiç okunur mu? ama eğer buraya kadar okuduysanız size teşekkür etmek istiyorum ve en iyi dileklerimle sıcaktan dolayı yine bulamayacağım uykunun yolunu tutuyorum :D


2 comments:

  1. ilk başta uzun geldi okusam mı okumasam mı kararsız kaldım ama melik'in yazdığı her şey güzeldir okumalyım dedim:D ve gerçekten de öyle çok doğru şeyler yazmışsın yani yalnızlık yalnızlık içimizdeki iğrenç kocaman boşlukk

    ReplyDelete
  2. Okuduğun için saol tatlım :)

    ReplyDelete