Showing posts with label şiir. Show all posts
Showing posts with label şiir. Show all posts
Tuesday, 23 April 2013
Ayın Halesindeki Yansıma
Karanlığa güvenme derlerdi hep
Ama ben hep aydınlıkta buldum korkularımı
Sahte maskesini takardı güneş her gün
Aydı güya onu taklit eden,
Oysa ayın halesinde yazardı gerçekler
Söz gümüşse sükut altındır dediler hep
Ama suskunluğum yabancı geldi onlara
Dudaklarından sadece boş kelimeler aktı ama her seferinde
Demek sözdü gerçekten altın olan,
Oysa sessizliğin mürekkebi anlatırdı gizlenenleri,
Tüm parlaklığıyla....
Sürüden ayrılma kurt kapar derlerdi hep
Ama nedense hiçbir zaman ait hissedemedim kalabalığın çizdiği yola
Aynıydı ifadeleri ...yabancıydı
Ama onların aynalarında bendim yabancı olan
Denedim yansımalarının şeklini almayı
Sığamadım,bir tarafım hep dışarıda kaldı...
Zamanla kaydoldum boşluğun saatlerinde
Aradım hep anlayan var mı diye?
Güldüler sadece 'deliliğime'
Nefret dolaşmaya başladı bedenimde
Böylece tutundum duygularımın zehirli ipine
Düşüncelerimi kaynatmaya çalıştım öfkemle
Ellerim kaydı çizikler içinde
Sadece düştüm....düştüm habersizce
Sevdiğim geceye bile yabancıydım artık
Gözyaşlarımla hapsettim tüm rüyalarımı
Neden? diye sordum Tanrı'ya
Bekle dedi sadece
Lütfen yardım et! Bana yol göster ! diye haykırdım bu sefer
Ayın halesi bir aynaya dönüştü gözlerimin önünde
Bak...dedi yumuşak bir ses sol omzumdan
Kendi adımdı yansımadaki
Ama olamazdı,bu yansıma daha güçlüydü benden
Gör...diye cevap geldi sağ omzumdan
Gülümsüyordu bana o tanıdık harfler
Ama olamazdı, bilmezdim ki ben gülümsemeyi
Hisset... dedi kendi kalbim
Güven ve huzur kapladı gökyüzünü
Yıldızlar teker teker bir yolun tozlarına dönüştüler
Kendimdi beklediğim yol
İpe tutunmakta değil, düşerken uçmayı öğrenmekti her şeyin nedeni
Geceye tekrar ait hissedebiliyordum
Gerçekler düşman değildi artık gülümseyen dudaklarıma
Bir dostun yolladığı bir şarkıyı söylemeye başladım usulca çiseleyen damlalara,
Aslında ne kadar doğruydu sözleri,
Evet güzel bir dünyada yaşıyorduk...
Ve yalnız değildik
Çünkü hepimizin dayanabileceği biri vardı mutlaka...
Sunday, 6 January 2013
Gri Rüyalar
Uyanmak...
Tereddüt etmeden uyanmak,
Ne güzel şey...
Yeni bir güne,yeni dostluklara,yeni aşklara,
Yeni umutlara...
Ama ya gözlerini açamamak?
Korku dolu çapaklar ardından bakmak bu dünyaya,
Ait hissedememek sabaha,
Kaybeden ruhların yaptığı bir seçim midir?
Oysa zordur bir kalbin kendi soğuk zincirleri arasında atmayı unutması
Sessizce yalnızlığa mahkum olmak ne cesur bir yastır aslında...
Sızar içinize perdelerden yeni doğan güneşin masum ışıkları,
Ama oluk oluk kanatır yüreğinizi,
Kavurucu gerçekliğiyle
O kuru nem siner gözlerinize...
Karanlığa dönüşür eskiden ılık olan rüzgarlar
Boşluğun fırtınalarına teslim olur ruhunuz,
Tekrar ve tekrar!
Direnmek zordur,eğer günler sadece bir kısır-döngünün parçalarıysa
Onlarındır artık gömdüğünüz her satır
Şiirler örter üzerinizi...
Sonrada kapanır yine o gözler,
Son kez sığınmak için gri rüyaların büyüsüne...
Sunday, 30 September 2012
Bir Düş Gördüm Dün
Bir düş gördüm dün,
Gecenin narin derisinin sıyrığından doğan kızıl yarada
Sordum geceye gözlerindeki yaşların nedenini
Cevap vermedi
Dudakları henüz bir hece üflemeden kabuk bağlamıştı sessizliğe
Oysa sessizliğinde gizliydi var olmanın bedeli...
Bir düş gördüm dün,
Kaybolmuş bir ağacın derinliğe uzanan köklerinde
Sordum ağaca saklanmasının nedenini
Cevap vermedi
Kırılgan dalları direniyordu keskin fırtınaya
Oysa köklerinde gizliydi asıl direnişi...
Bir düş gördüm dün,
Siyaha boyanmış bir gölün su taneciklerinde
Sordum sulara renklerindeki karamsarlığın nedenini
Cevap vermediler
Titriyorlardı üzerlerine fırlatılan her çakıl taşıyla
Oysa birbirlerine sımsıkı kenetlenmelerindendi yansımalarının koyuluğu...
Bir düş gördüm dün,
Gerçek olanla yansımanın yer değiştirdiği bir aynada
Sordum ona bu yanlışın nedenini
Cevap vermedi
Sadece boşlukta sallanan gözleriyle baktı bana
Oysa kendi yorgun gözlerimden başkası değildi karşımdaki...
Gecenin narin derisinin sıyrığından doğan kızıl yarada
Sordum geceye gözlerindeki yaşların nedenini
Cevap vermedi
Dudakları henüz bir hece üflemeden kabuk bağlamıştı sessizliğe
Oysa sessizliğinde gizliydi var olmanın bedeli...
Bir düş gördüm dün,
Kaybolmuş bir ağacın derinliğe uzanan köklerinde
Sordum ağaca saklanmasının nedenini
Cevap vermedi
Kırılgan dalları direniyordu keskin fırtınaya
Oysa köklerinde gizliydi asıl direnişi...
Bir düş gördüm dün,
Siyaha boyanmış bir gölün su taneciklerinde
Sordum sulara renklerindeki karamsarlığın nedenini
Cevap vermediler
Titriyorlardı üzerlerine fırlatılan her çakıl taşıyla
Oysa birbirlerine sımsıkı kenetlenmelerindendi yansımalarının koyuluğu...
Bir düş gördüm dün,
Gerçek olanla yansımanın yer değiştirdiği bir aynada
Sordum ona bu yanlışın nedenini
Cevap vermedi
Sadece boşlukta sallanan gözleriyle baktı bana
Oysa kendi yorgun gözlerimden başkası değildi karşımdaki...
Sunday, 12 February 2012
Ölümle Dans
Eskiden sular dingin
Yansımalarsa berraktı
Yüzler yeni
isimler ise eskiydi....
Uçmak zor değildi
Sevmek zor değildi
'Hissetmek' zor değildi
Oysaki düşmekte bir uçma biçimiydi
Sevgi sadece şiirlerde nefes alırdı
Acı tek hissedilebilen duyguydu
Ölüm ise yalanlara boyanmış bu dünyadaki tek gerçekti....
Sonsuzluğun tatlı ezgisi
Gerçekle birleşti
Etrafımda süzülen bir melek gibi
Huzurlu ve sessiz...
Dans ettim onunla
Dışarıdaki seslerin boğuk yankısının eşliğinde
Birileri adımı haykıryordu
Kapılar çarpılıyor,sesler çoğalıyordu...
Artık unuttuğum huzurun güven veren kokusunu alabiliyordum
Gözyaşlarının sıcaklığını hissedebiliyordum
Yalanlar siliniyordu
Gerçekler yazılıyordu
Her harf saf ve doğru
Her hece taze
Her sözcük bir başlangıç
Her cümle ise bir sondu
Yansımalar yeniden berraklaşmıştı...
Yansımalarsa berraktı
Yüzler yeni
isimler ise eskiydi....
Uçmak zor değildi
Sevmek zor değildi
'Hissetmek' zor değildi
Oysaki düşmekte bir uçma biçimiydi
Sevgi sadece şiirlerde nefes alırdı
Acı tek hissedilebilen duyguydu
Ölüm ise yalanlara boyanmış bu dünyadaki tek gerçekti....
Sonsuzluğun tatlı ezgisi
Gerçekle birleşti
Etrafımda süzülen bir melek gibi
Huzurlu ve sessiz...
Dans ettim onunla
Dışarıdaki seslerin boğuk yankısının eşliğinde
Birileri adımı haykıryordu
Kapılar çarpılıyor,sesler çoğalıyordu...
Artık unuttuğum huzurun güven veren kokusunu alabiliyordum
Gözyaşlarının sıcaklığını hissedebiliyordum
Yalanlar siliniyordu
Gerçekler yazılıyordu
Her harf saf ve doğru
Her hece taze
Her sözcük bir başlangıç
Her cümle ise bir sondu
Yansımalar yeniden berraklaşmıştı...
Wednesday, 25 January 2012
Yanındayım....
Hayat bir sınav derlerdi eskiden
Ama cevaplar yerine soruları aradım hep
Doğru ile yanlış var mıydı?
Gerçek sadece rüyalarda mı yaşardı?
Saatler günler
Günlerse aylar oldu
Her gün gözümü açtığım yeni bir kabus
Her ay ise omzumda taşıdığım hapsedilmiş gözyaşlarıydı
Kimseye duyuramadığım umutsuz haykırışlarım
Günler çoğaldıkça
Etrafımdaki gri duvarlarda yankılanan
Sessiz çığlıklara dönüştü
Her biri kırılp düştü yere
Narin ama aynı zamanda keskin
Zamanla, o çok iyi bildiğim...
Korkunun ıssız tadıyla bütünleşti
Korku arttıkça
Kör gözlerden gelen
Biraz acıma,biraz da küçümsemeyle dolu
Boş bakışlar çoğaldı...
Kimse görmüyor mu?
Cam kırıklarının yazdığı son soruyu
Sen ?....
Oysa ki cevabı kolaydı
O da 'yanındayım' demendi.....
Ama cevaplar yerine soruları aradım hep
Doğru ile yanlış var mıydı?
Gerçek sadece rüyalarda mı yaşardı?
Saatler günler
Günlerse aylar oldu
Her gün gözümü açtığım yeni bir kabus
Her ay ise omzumda taşıdığım hapsedilmiş gözyaşlarıydı
Kimseye duyuramadığım umutsuz haykırışlarım
Günler çoğaldıkça
Etrafımdaki gri duvarlarda yankılanan
Sessiz çığlıklara dönüştü
Her biri kırılp düştü yere
Narin ama aynı zamanda keskin
Zamanla, o çok iyi bildiğim...
Korkunun ıssız tadıyla bütünleşti
Korku arttıkça
Kör gözlerden gelen
Biraz acıma,biraz da küçümsemeyle dolu
Boş bakışlar çoğaldı...
Kimse görmüyor mu?
Cam kırıklarının yazdığı son soruyu
Sen ?....
Oysa ki cevabı kolaydı
O da 'yanındayım' demendi.....
Sunday, 15 January 2012
Beyaz Yalanlar
Karanlığın soğuk pençesinde
Tutsak kalmış umutlar
Acının ısıttığı güneşte
Asılı kalmış anılar
Soluk gözyaşlarının ardına gizlenmiş
Canlı korkular
Dudaklarımın arasındaki boşlukta
Kaybolmuş heceler
Aldığım her nefeste yankılanan
Suskun sesler
Hepsinin ortasında kalmış
Sonu daha yazılmamış bir masal yaşar
Anlatamadığım o unutulmuş hikaye
Dinlemediğin o masum nağme
Gösteremediğim sonsuz sözcükler
Göremediğin boşluğa uzanan virgüller
Onları görmek yerine
Noktalarla doldurdun başlangıcı
Daha başından inkar ettin gerçekleri
Anlamak istemedin dediklerimi
Gözlerimin içine baksaydın
Belki anlardın.....
Ama saniyeler çoğaldıkça
Sen geciktin.....
Artık toprak kırmızıyla beslendi
Üstünü beyaz yalanların süsledi....
Tutsak kalmış umutlar
Acının ısıttığı güneşte
Asılı kalmış anılar
Soluk gözyaşlarının ardına gizlenmiş
Canlı korkular
Dudaklarımın arasındaki boşlukta
Kaybolmuş heceler
Aldığım her nefeste yankılanan
Suskun sesler
Hepsinin ortasında kalmış
Sonu daha yazılmamış bir masal yaşar
Anlatamadığım o unutulmuş hikaye
Dinlemediğin o masum nağme
Gösteremediğim sonsuz sözcükler
Göremediğin boşluğa uzanan virgüller
Onları görmek yerine
Noktalarla doldurdun başlangıcı
Daha başından inkar ettin gerçekleri
Anlamak istemedin dediklerimi
Gözlerimin içine baksaydın
Belki anlardın.....
Ama saniyeler çoğaldıkça
Sen geciktin.....
Artık toprak kırmızıyla beslendi
Üstünü beyaz yalanların süsledi....
Wednesday, 14 December 2011
Hapishane
"Korkulacak tek şey,korkunun kendisidir"-Goethe
Korku hakkında yazdığım bir şiir..
Bir yer biliyorum sessiz ve karanlık
Ama zor buradan ayrılık
Kaçmak için var olmayan bir anahtar
Görmek için kabuslardan yapılmış bir gözlük
Gerekir...
O yer çelik duvarlarla kaplı
Unutulmuş hayallerle çevrili
Siyah yapışkan bir sisle örtülü
Çekilmez bir hapishane gibidir
En büyük korkularınla süslenmiş
Sonsuz bir boşluğa giden
Dikenli sarmaşıklarla dolu
Gizli bir bahçesi vardır..
Buraya bir patika uzanır
Koyu çamurun ardında gizli
Gri taşlardan oluşmuş
Siyah yosunlar doldurur çatlaklarını
Içinde kaybolursun buranın
Haykıramazsın kimseye
Çağıramazsın melekleri
Sonunda...
Sende karanlık perdenin ardına gizlenip
Benliğinden ayrılırsın
Teslim olursun kendine
Tutsak düşersin en derin korkularına....
Sunday, 20 November 2011
Kaybolmuş Küller
Yazdığım bir şiir ....
Bu kargaşa içinde durgun ve sakinim
Kayboluyor sonsuzlukta tüm hayallerim
Duygu ve düşüncelerimin bulanıklığı içinde
Kaybolmuşluğun yalnızlığında bekliyorum emelsizce
Yüreğim parçalanıyor damarlarımda dolaşan zehirle
Aklım sızlıyor ızdırap dolu düşüncelerle...
Bu yük çok ağır artık
Kaçamıyorum bu ıssız sokaklardan
Savaşamıyorum duvarlar daraldıkça
Her gün daha fazla ölüyorum bunu anladıkça
Gözlerimi kapattıkça,nefes aldıkça,kalbimin her atışında...
Uyanamadığım bir kabusun içinde
Çığlıklarımı duyamaz hiç kimse
Tüm çabalarıma rağmen bitmiyor bu gürültü
Beraberinde getirdiği kirli üzüntü
Işte ruhumun kalan tek parçasıda öldü...
Uzaktan bakıyorum etrafıma
Anlamaya çalışıyorum tüm yalanları
Başlamadan biten tüm aşkları
Boşluk içinde geçirilmiş korku dolu hayatları
Kısaca...
Yanıp kül olmuş,bu dünyadan arta kalanları.....
Bu kargaşa içinde durgun ve sakinim
Kayboluyor sonsuzlukta tüm hayallerim
Duygu ve düşüncelerimin bulanıklığı içinde
Kaybolmuşluğun yalnızlığında bekliyorum emelsizce
Yüreğim parçalanıyor damarlarımda dolaşan zehirle
Aklım sızlıyor ızdırap dolu düşüncelerle...
Bu yük çok ağır artık
Kaçamıyorum bu ıssız sokaklardan
Savaşamıyorum duvarlar daraldıkça
Her gün daha fazla ölüyorum bunu anladıkça
Gözlerimi kapattıkça,nefes aldıkça,kalbimin her atışında...
Uyanamadığım bir kabusun içinde
Çığlıklarımı duyamaz hiç kimse
Tüm çabalarıma rağmen bitmiyor bu gürültü
Beraberinde getirdiği kirli üzüntü
Işte ruhumun kalan tek parçasıda öldü...
Uzaktan bakıyorum etrafıma
Anlamaya çalışıyorum tüm yalanları
Başlamadan biten tüm aşkları
Boşluk içinde geçirilmiş korku dolu hayatları
Kısaca...
Yanıp kül olmuş,bu dünyadan arta kalanları.....
Subscribe to:
Posts (Atom)